Düşüncelerle eylemler "live performance"a göre birbirini tutmaz. Tabi ki bu bir genelleme. Ama nasıl düşünceleri oluştıuran parametreler varsa eylemlerin yapılış anında da değişken birçok parametre vardır. Live performance eylemin yapılış anıdır.
Düşünün ki bir arkadaşınızla, herhangi bir konuda birşeyler konuşmak istiyorsunuz. Konuşma eylemine kadar, kafanızdan- bir çok düşünce ışığında- neler söyleyeceğinize dair bilmeden yada bilerek bir strateji hazırlarsınız. O anki genel havaya bakarak neler söyleyeceğinizi belirlersiniz.
Performans anında herşey farklıdır. Temel amaç sizin tam anlamıyla anlaşılmanız, karşınızdakinin sizi anlamasıdır. Oysa eylemler anında görünüm, görünüş, vücut dili, geçmişte yaşananlar, peşin yargılar, psikolojik bozukluklar, kompleksler ve daha bir çok parametre devreye girer. Beyin "live performance"da daha hatta çok hızlı düşünüp karar vermek zorundadır. Aynı zamanda yargılar da. Tüm olanlar altta sürekli yaşayan korku ile birleştiğin de kendimize bir kale duvarı inşa etmeye başlarız.
Şimdi küçük bir çocuğu hatırlayalım. Kirlenmemiş ve korku ile tam olarak tanışmamış olduğundan hiç hesapsızca açıktır. Biz masum olmayanlar tarafından çok kolay kandırılabilirler değilmi? Onlar sürekli "live performance" sergilerler ve yıllar geçtikçe tıpkı bizlerin olduğu gibi onlarda duvarlar inşa edip hesapçı olurlar.