Makam-Tedavi

Zekeriya er-Razî , Farabî ve İbn-i Sina hem hekim hem de müzikolog kimlikleriyle müziğin tedavi edici etkisini incelemişlerdir.
O zamandan başlayan “müzikle tedavi” geleneği, Selçuklu ve Osmanlı şifahanelerinde devam etmiştir. Müziğin insan bedenine ve ruhuna olan etkilerini inceleyen Ebu Nasr Farabî’nin en büyük özelliklerinden biri “kanun” sazını icat etmiş olmasıdır.
İbni Sina da musikinin insan bedenine etkisini incelemiştir. Tedavinin etkili olması, hastanın aklî ve ruhî dengesini artırmak için çevresinin sevimli hale getirilmesi gerektiğini keşfetmiş, bunun için de musiki dinletmenin en etkili yollardan biri olacağını savunmuştur. Araştırmalarında kaynak olarak sık sık Farabî’ye başvuran İbn-i Sina, müzik notalarının insanın ruh hallerindeki iniş çıkışları temsil ettiğini tespit etmiştir.
Ona göre müziği bize hoş gösteren, işitme gücümüz değil; o bestenin bizde oluşturduğu kişisel, duygusal etkilerdi.
Razî, Farabî, İbn-i Sina gibi Türk bilginlerinin ilk adımını attığı, psikolojik sebeplerle başlayan bedensel hastalıklarda (psikosomatik hastalıklar) ilâç, meşguliyet ve müzikle tedavi yöntemi, Selçuklu ve Osmanlı bilginleri tarafından geliştirilmiş ve 18. yüzyıla kadar başarıyla uygulanmıştır.
Müzikle tedavi, “müziğin içinde bulunduğu tedavi” anlamına gelmektedir. Müzik, tek başına hiçbir fiziksel hastalık etkenini ortadan kaldıramaz, ancak her türlü hastalığın tedavisinde kullanılabilir.
Musikî biliminde, musiki icâdında, tıpta, astronomide ve fizik biliminde engin bir birikime sahip olan Farabî, bu bilimlerin birbirleriyle ilişkisini, özellikle musikinin diğer bilimlerle ilişkisini araştırmıştır.
Kesin bir bilgi olmasa da, Farabî’nin makamların etkileri:
♪ Rast makamı: İnsana sefa yani neşe ve huzur duygusu verir. Güneş iki mızrak boyu yükselince etkilidir.
♪ Rehavî makamı: İnsana bekâ yani sonsuzluk düşüncesi verir. “Yalancı sabah” denilen, bugünün anlayışıyla imsak vakitlerinde etkilidir.
♪ Kuçek makamı: Hüzün, elem, keder duygusu verir.
♪ Büzürk makamı: İnsanda korku hissi uyandırır. Yatsıdan sonra etkilidir.
♪ Isfahan makamı: Hareket kabiliyeti ve güven hissi verir. Gün batarken etkilidir
♪ Neva makamı: Lezzet ve ferahlık duygusu verir. Akşam vakti etkilidir.
♪ Uşşak makamı: Gülme duygusu uyandırır.
♪ Zirgüle makamı: Uyku hali verir. Sabah ve öğle arasıetkilidir.
♪ Sabâ makamı: Şecaat yani cesaret ve kuvvet verir.
♪ Hüseynî makamı: Barış, sakinlik ve rahatlık hissi verir. Sabahleyin etkilidir.
♪ Hicaz makamı: Tevazu, yani alçakgönüllülük verir. İkindi vaktinde etkilidir.
♪ Buselik makamı: Kuşluk vaktinde, yani güneşin doğmasından 45 dakika sonraki zamanda etkilidir.
♪ Irak makamı: Akşamüstü etkilidir.
♪ Zirefkent makamı: Uyku zamanı etkilidir.Bugün dahi, camilerde ezan okunurken o vakte uygun makamı tercih etme geleneği devam etmektedir.
♪ Sabah vakitlerinde Sabâ, Hüseynî,
♪ Öğle vakitlerinde Uşşak,
♪ İkindi vakitlerinde Hicaz,
♪ Akşam vakitlerinde Irak ve Segâh,
♪ Yatsı vakitlerinde ise Rast ve benzeri makamlarla ezan okunmaktadır.

Enerji Bedenin Müzikle Aktive Edilmesi:
İnsanın görünen maddi bedeninin dışında görünmeyen dört sübtil bedeni vardır. Bunlardan biri de enerji bedenidir. Bu bedene bağlı yedi ana enerji merkezi (çakra) vardır.
Yedi ana çakranın, yaşam enerjisiyle aktive edilmesinin en etkili yöntemlerinden biri de müziktir.
Her varlık etrafına ses titreşimi yaymaktadır. Her varlığın kendine has frekansı vardır ve bir notaya karşılık gelir. Yedi nota enerji bedendeki yedi ana çakraya karşılık gelir:
Kök çakrası: Do Cahargâh makamı (Canlılık ve enerji, hareket)
Alt karın çakrası: Re Dilkeş makamı (Farkındalık ve enerji dengelemesi)
Mide çakrası: Mi Orta segâh makamı (Sakinlik ve huzur)
Kalp çakrası: Fa Orta mahûr makamı (Ferahlık, neşe, sevgi duygusu)
Boğaz çakrası: Sol Nihâvend makamı (Rahatlık ve emin olma duygusu)
Alın çakrası: Lâ Bayat-ı İsfâhan makamı (Sonsuzluk, özgürlük duygusu)
Tepe çakrası: Si şeklindedir Hariç segâh makamı (İlâhi huzur, saygı, hüzün)
Bu notalar (Batı müziği anlamında) tüm dünyada bilinen ve kullanılan seslerdir.
Sesler kullanılarak doğru ahenk ve armoniyle (polifonik) bestelenmiş eserlerin etkisi ise insan üzerinde daha global şekilde etki yaratmaktadır.
Türk müziğine gelindiğinde bu sistem daha farklı etki etmektedir. Türk müziği tek sesli (monofonik) modal müziktir. Ana yapısını makamların perdeleri oluşturur. Bu yapısı itibariyle nota isimleri (Batıyla) hem aynıdır hem değildir. Bu bakımdan icrâ edildiğinde çıkan sesler çok farklılıklar gösterir.
Çünkü Batı müziği ses sisteminde ses aralıkları 12 eşit aralığa bölündüğü halde, Türk müziğinde eşit olmayan 24 aralığa bölünmektedir. Bu da makamların en önemli özelliğini oluşturmaktadır.
Bu makamlardaki perdelerin doğru etkiyi yapabilmesi, icrâ eden kişinin ustalığıyla da alâkalıdır.

Yorum bırakın