Bilinç6

– Biliçaltı bugünün insanı için ilkel fakat gerekli bir programdır. Kendini arayan insan bilinçaltını kontrol edip yeniden programlayabilir ki bu felsefe, din, spiritüelizm, NLP, akıl vs gibi birçok yolla mümkün. Ancak programı değiştirmeden de bugünü yaşayabiliriz (zaten böyle yaşarız). Arayan, soran için önce tanımak gerek.

*Bedeni işletir. Bunun için detaylı bir planı vardır: Vücudun şimdiki halinin ve mükemmel sağlığın planına sahiptir. Bu nedenle bilinçaltının yarattığı psikosomatik rahatsızlıkları yine bilinçaltının yardımıyla gidermek mümkündür. Bazen bunu kendisi de yapar.
Örneğin sınav kaygısı yüksek bir öğrencinin bilinçaltı kaygıyı yaratan sınavdan sahibini korumak için bağırsak sistemini bozabilir, o geceyi acilde baygın geçirtebilir, elleri ayakları, sanki sinir ucu iltihaplanması varmış gibi tutmaz olabilir ve sınav saati gelip geçtiğinde sahibini tekrar eski haline getirebilir.

*Bedeni korur. Bedenin bütünlüğünü korur. Hücre düzeyinden sistemlere, sistemlerin uyumlu çalışmasına kadar bütün bedenin işleyişini her an kontrol eder. (Siz nefes almayı unutabilirsiniz ama o unutmaz)

*Bilinçaltı temel olarak hayatın devamını sağlamaya çalışan ve beyinin birtakım özelliklerini kullanan ana kumanda odası gibidir. Burada veriler birbirleri ile bağlantılanır. Duyu organlarının algıladığı veriler hafızadakilerle ilişkilendirilip genellenir. Örneğin soğuk bir kış günü gri bir havada, üstünde yeşil bir kıyafet olan arkadaşımızın köpeği bize saldırırsa bir ömür boyu soğuk, kış, gri-yeşil kombinasyonu ve tüm
köpeklerden korkarız. Ancak  köpekler gerilim yaratırken buna yol açan köpeğin arkadaşımızın olması tuhaf bir ikileme yol açıp şüpheci veya tutarsız bir kişiliğe yol açabilir. Yapı o kadar karmaşıktır ki yeşil zeytinden bile nefret edebiliriz.

*Yedi yaşına kadar muhakeme yapma özelliği başlamadığı için, beş duyu organının yakaladığı herşey yargısız depolanır. Yaşanan her an renk, koku, tat, ses ve enerjisi ile birlikte etiketlenerek hafızaya kayıtlanır. Henüz kutuplanma  (doğru-yanlış) olmadığı için kaydedilen verilerin yönü daha sonra yaşananlarla belirlenir. Bu dönemde -kayıt anında-  muhakeme yapılmaması, herşeyin hafızaya ham olarak depolanması psikolojik hayatımızı oluşturur. “İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur” durumu, bir türlü değişememek, birçok anlamsız korku bu kayıtlar sebebi ile oluşur.

*Hafızayı tekrar şekillendirir ve yönlendirir. İnsan için önemli problemlerden biri budur.
Çünkü bu şekillendirme işlemi zannetmeye yol açar ve aslından uzaklaştırır. Kendi zaman çizgisini oluşturur.

*Çözümlenmemiş tüm negatiflikleri, kötü anıları maskeler. Maskeleme sonucunda mental ya da fiziki durumlar yaratır. Birçok hastalık, rahatsızlık ve ağrı gibi durumları oluşturur.

*Bastırılmış anıları çözüm için sunar. Bir davranışın neden yapıldığını açıklamak ve “sahibini” korumak için bunu yapar. Ama sunduğu anının, o davranışla ilgili olması gerekmez. Sadece mantığınıza yatması ve o duygusal tepki için “sahibine” hak vermeniz yeterlidir.

*Olay odaklıdır, bütünsel bakmaz. Yargıya varırken öğretilmiş-öğrenilmiş kavramlar üstünden matematiksel yürür.

*Bilinçaltı olaylar ve duygular arasında bağlantılar kurar çünkü bilinçaltı tüm duyguların kaynağı ve yerleştiği yerdir. Bir duygu durumundan bir başkasına geçer ve bütün davranışlar duygu kalıpları ile ortaya çıkar. Kurulan bu bağlantılar ve yüklenen anlamlar davranışlarımızın gerçek sebepleridir. Bir davranışı değiştirmek için ona yüklenmiş anlamı göz ardı eden yaklaşımlar, bilinçaltı karşısında yetersiz kalmaktır. Örneğin herhangi bir şeye kendine güven gibi bir anlam yüklenmişse, bu anlamı yükleyebileceği yeni bir davranış seçeneği sunmazsanız o şeye bağımlı olursunuz.

*İstenene ulaşılması için kaynaklar üretir, muhafaza eder, dağıtım yapar ve “enerji” iletir. İsteme noktasında dikkatli olmak gerekir. Sürekli ölmek istediğini söyleyen biri, sonunda bilinçaltını tedavisi çok zor ya da imkânsız bir hastalık yaratmaya itebilir.

*Hizmet etmekten hoşlanır, gerçekleştirmek için net ifadelere ihtiyaç duyar. Bilinçaltı, sahibi ne isterse sahibine onu verir. Bilinçaltı çok istediğimiz veya hiç istemediğimiz şeylere, yani iyi konsantre olduğumuz şeylere ulaşmamızı çabuklaştırır.

*Bilinçaltı yaşam boyu süren bir programdır. En baştan nasıl programlandıysa buna bağlı ve bağımlı olarak devam eder. Tersi davranışlarda yaşanan suçluluk duygusu bazen bir ömür boyu sürer, bilinçaltı kişiyi cezalandıracak bir hastalık veya bir mahrumiyet yaratabilir.

One response to this post.

  1. Posted by özlem on 22 Haziran 2012 at 00:00

    Harika! Çok net ve aydinlatici ve olmus eline saglik!!!pist!

    Cevapla

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: